Pigloo'lar yavru domuzların gelişmesine yardımcı oluyor

Cargill, 1945'te Nutrena Mills Inc.'i satın alarak hayvan yemi portföyünü önemli ölçüde genişletti. Nutrena, domuzlar dahil olmak üzere, hayvanlar için daha iyi besin sağlayan bilimsel olarak oluşturulmuş çeşitli yemler üreten ve hayvan besini işinde öncü olan bir şirketti. 1950'lerin ortalarında, Cargill, domuz çiftliklerinde endişe verici bir eğilim fark etti: Doğum kümeslerinde yaşanan kazalar ve hayvanların birbirine bulaştırdığı hastalıklar nedeniyle, yeni doğan domuz yavruları telef oluyordu. Bu eğilim, Cargill'i, daha önceki araştırmalara dayanan yenilikçi bir izolasyon sistemi geliştirmeye yönlendirdi. Bu sistemde, yeni doğan domuz yavrularına daha güvenli bir ortam sağlanıyor ve bunun sonucunda domuz yetiştiricileri için de daha kârlı bir sistem ortaya çıkıyordu.

Pigloo sistemi ilk olarak 16 Nisan 1958'de tanıtıldı. Kısa zamanda endüstrinin ilgisini çekti ve "mevcut domuz yetiştirme yöntemlerinde devrim yaratacak gibi göründüğü" söylendi. Ahşaptan üretilen bu sistem, eskimo kulübesini (iglo) andıran 12 kenarlı benzersiz bir tasarıma sahipti. Bu sistem, dişi domuzların sırtlarını duvara dayayıp memeleri metal bir korumaya bakacak şekilde yatmalarını sağlayarak, hayvanların insan yardımına gerek duymadan doğal bir doğum yapabilmesi için onları güvenli bir şekilde izole ediyordu. Daha sonra, yeni doğan domuz yavruları, anneleri tarafından yanlışlıkla ezilmemeleri için anneden uzakta bulunan elektrikli bir ısı lambasına doğru yönlendiriliyordu. Domuz yavruları süte ihtiyaç duyduklarında, metal korumanın arkasından besleniyor ve böylece sürekli güvende olmaları sağlanıyordu. Her bir Pigloo tek bir batına ev sahipliği yaptığı için, domuz yavruları diğer hayvanlardan bulaşabilecek hastalıklardan da korunuyordu. Ayrıca bu izolasyon, yavruların kendi antikorlarını oluşturmasına imkan tanıyarak hayvanların hastalıklardan daha iyi korunmasını da sağlıyordu.

İlk başta Pigloo geliştirildikten sonra, Cargill, yaklaşık 5000 hayvan üzerinde üç yıl boyunca ön testler yaptı. Sonuçlar umut vericiydi: Ezilme kaynaklı ölüm oranları %14'ten %2'nin altına düştü ve hastalıklarla ilgili ölümler %10'dan neredeyse sıfıra düştü. Buna ek olarak, ilk iki ayda, doğumlarında Pigloo kullanılan ve bu sistemle yetiştirilen domuz yavrularının ağırlığı, standart barınakta yetiştirilenlerin ağırlığına kıyasla birkaç kilo daha yüksekti. Pigloo'lar, yaklaşık 120 dişi domuzu olan domuz eti üreticilerinin tesislere yapacağı ilk yatırımı azaltmasına, üretkenliği artırmasına, işçiliği azaltmasına, kârları yükseltmesine ve tüketicilere daha fazla domuz eti sunabilmesine yardımcı oldu.

Pigloo'ların başarısına gören Cargill, aynı fikri başka bir önemli endüstriye uygulamaya yöneldi: Süt ürünleri. O dönemde, şirketin yeni doğan buzağılarının beşte biri bulaşıcı hastalıktan telef oluyordu. Calfloo sistemi sayesinde, Cargill, buzağıları ilk üç ay izole edebiliyordu ve böylece çok kısa sürede, zararlı parazitlere maruz kalma ve hastalıktan ölüm oranlarını ulusal ortalama olan %20'den %5'in altına indirmek mümkün oldu.

Bugün, hem müşterilerinin hem de tüketicilerin gelişen taleplerini karşılayan Cargill domuz eti sektöründeki liderliğini sürdürmektedir. Son zamanlarda, domuzları ayırmak için doğumun yaklaştığı zamana kadar beklenen Pigloo sisteminden farklı bir uygulama olan, hamile domuzların hamilelikleri boyunca küçük alanlarda tutulmasıyla ilgili endişeler artmaya başladı. Cargill'in operasyonlarının büyük bir bölümü artık çok daha büyük ölçeklidir ve bu operasyonlarda, Pigloo ile Calfloo yerine daha gelişmiş teknolojiler kullanılmaktadır. Sektördeki endişelere yanıt olarak şirket, 2016 yılına kadar, hamile domuzlar için %100 oranında grup halinde barındırma sağlayacağını ve sözleşmeli çalıştığı domuz çiftliklerinden de 2018 yılına kadar aynı değişikliğe gitmelerini isteyeceğini taahhüt etti.